kalma; yerinde bırakma; görevinde bırakma; yenileme.
                    
    eklenme; katılma; ilave.
                    
    seçme; seçilme; seçim.
                    
    sonuç verme; nitelendirilme; sonuçlandırılma; bitirme.
                    
    yenilik doğuran hak; bir hukuki durumun ortadan kaldırılması, değiştirilmesi veya yeni bir hukuki durumun yaratılması için kişinin kullandığı hak.
                    
    inşaya, yapıya ait.
                    
    bitim; sona erme
                    
    taksim olma; parçalanma; bölünme; ayrılma.
                    
    boyun eğme; kendini teslim etme.
                    
    fesh olunma; bozulma; hükümsüz kalma; dağılma; kendiliğinden ortadan kalkma.
                    
    temyiz sonunda; temyiz olunduğunda.
                    
    lâzım olduğu; gerektiği zaman.
                    
    yanında.
                    
    gönderilme; meydana çıkma; ileri gelme.
                    
    bağlama; kurulma; toplanma.
                    
    gerekeni yapma; bir örneğe göre hareket etme; alınan emre boyun eğme.
                    
    kaçınma; çekinme.
                    
    mühlet verilmesi; süre verilmesi; erteleme; yeni bir önel tanıma.
                    
    susturma; bağlama.
                    
    bir kimsenin malvarlığının aktifinde yer alan kalemlere dokunmaksızın, yalnızca pasifini artıran bir işlem yapması; taahhüt işlemi; borçlandırıcı işlem.
                    
    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
